| 
    
    
	MEVLÂNA’yım ben!
 
 Sunduğum konu
 Olsun size kanı
 Yola taş konmasın
 Söze baş konmasın
 Sözümüz kesilmesin
 Sözün başında dedim
 Sunduğumu almanızı söyledim
 Demeyin; Dede kızdı
 Sözümün özünden ayrılmak istemem
 Onun için kesilmesin dedim.
 
 Hepinize hayırlı ömür dilerim
 
 Gelelim söze
 Vuralım dize
 Tempo alalım
 Gönülden deryaya dalalım
 Sevdim mi dünyayı?
 Dünyanın kulunu? Sevdim ya
 Dünyaya kul iken vardım ya, 
	gönülden
 Meydanı bulmuş
 Mümin olmuş denirken
 Gelmek kolay, sevmek zor
 Neyi? dersen
 Meydanın gailesini
 Yaratılmış gelmişse
 Gönlü yerin 
	bulmuşsa
 Sevmek güzel
 Mesafeyi aşmışsa
 Korkmasın kul
 Dünya bilsin okul
 Çocuk var çalışkan çabuk yürür
 Eline mesleğin alır
 Çocuk var geç yürür
 O 
	da eline mesleğin alır
 Netice hep bir olur
 Ne var ki,
 Er yürüyen geç 
	yürüyen
 Mesleğinin erbabı ise
 Kendini tanıtır
 Adını duyurur
 Yürüyüşe 
	değil duyuruşa bakmalı
 Çünkü neticedir asıl olan
 Bizim yolumuz da 
	öyledir
 Kul olur yaşında
 Genç başında ibadete başlar
 Başlamayanı haşlar
 Gün gelir, gönül yolu ile yürüyen
 Ondan öne geçer
 Çünkü yolun erbabıdır
 Erbabının elindedir
 
 Mevlâna’yım!..
 
 Yolumu gönülden çizdim
 İbadeti yaparken
 Kendimden geçtim
 Yapmayanı 
	görmedim
 Neden yapmaz? demedim
 Çünkü fani iken
 Gönlünü görmedim
 Belki 
	ibadetini gönülden yapardı
 Dünyaya gözünü kapardı?
 Sorsam ne dersin bana?
 Kul var gönülden ibadet eder
 Hangisi makbuldür? dersen
 Ayrısı olmaz 
	derim
 Allah’ımın emirleri makbuldür
 
 Yürümeyi gaye edindik
 Meyveyi ele aldık
 Fidanı toprağa diktik
 Bol su 
	verdik
 Mayısta yetiştirdik
 Denmesin; Mayıstan maksat nedir?
 Güllerin 
	açımıdır
 Anlamayı bilmezsin elbet
 Niye geldim?
 Bilene gelmeye ne hacet?
 Allah’ım cümlenizden razı olsun
 Mayısta yolumuz geçtik
 Merdiveni aştık, 
	düze vardık
 Gülünüz, seviniz
 Misafire nasip sofrası açılır
 Gelen 
	nasibinize nasip katar
 Yanılan kul düşünür
 Misafir gelmesi
 Aşı yuvada 
	yemesi
 Nafakamız bitmesidir. Gafil.
 Allah’ımın verişinden şüpheye düşmek
 Ne büyük hata
 Ganimetin kimden geldiğini unutma
 Allah’ımın kime verdiğini 
	unutma
 | 
    
 Denir ki; Misafir nasibi. Elbet
 Gelenin nasibini kısma
 Yarına kalsın deme ki
 Yarının nasibi kısılmasın
 Yediğini sayma
 Yedide 
	kalmasın
 Hesaplı olmasın
 
 Meyve dedik, fidan diktik
 Mayısta suladık
 Fidana sizleri isimle verdik
 Fidandan, sizleri kastettik
 Merdivene fidan dikilmez
 Dedim size düze geldik, dönüş olmaz
 Hepinizin yerini belli eden
 Yumuşak toprağa koyduk
 ÇAKIR yanılır, kurumasın der
 Sulayan kim?
 
 Ya Allah dedi
 Hz.ALİ geldi:
 Allah’ım yolundan geldim
 Cümlenizi selamladım
 Fidanlara su gerek
 Hava sıcak can gerek
 Canana can versem dersin
 Can senden,
	Canan senden
 Sen benden
 Ben senden ayrı mıyız?
 Kulundan gayrı mıyız?
 Gelen giden alışır
 Yolun bana
	Allah’ım yoluna
 Kulu Allah’ına çalışır. Zincirleme
 Ya Allah dedim yürüdüm
 Allah’ıma sığındım
 Kuldan korku duymadım
 Korkunun olmadığı yerde kuvvet vardır
 Kuvvetin olduğu yerde dünya kötüye dardır
 Yuyanın yumuşak olsun, yatağın sert
 İlle gönlün mert olsun
 Dileğin kuvvet ise
 Kuldan korkma
 Bir canı kötüye satma
 Eyvallah dedim size
 Son verdim söze
 
 MEVLÂNA’yım geldim
 GARİB’e güldüm
 Sözün doğrusunu sordu
 ÇAKIR’a ne oldu?
 Anlatayım sorusunu
 Dense sözün düzü
 Yumuşak gelmez
 Düşünün ekmek yersiniz
 Aşsız zor gider
 Kurabiye dersiniz
 Şeker ilave edersiniz
 Tadı ile yersiniz
 Kurabiye yaparken
 Biraz da şekil verirsin
 Göze de hoş görünür. Olay bu.
 Mümin kullara müjde verdim
 Fidanlarına Hz.ALİ ile su kattım
 Allah’ım cümlenizden razı olsun
 Cümle kul, aynı duruma gelsin
 Denmesin layık mıyım?
 Mertebeyi ben değil
 Allah’ım layık görmüş
 Bana müjdeyi vermek kalmış
 Ne mutlu bana
 Kolay mı cennet? diyene sözüm. Elbet.
 Allah’ımın kulu olman yeter
 Yanılmayın;
 Allah’ımın kulu olmak için
 O'na dönmek gerek
 Allah’ımın kulu odur
 Kulu olduğunu inkar edene, duacıyım
 
 ALLAH’a ısmarladık
 
 Lailahe illallah Muhammedür Resulullah
 
 (Resim verildi)
 
 Miyarını ölçünü Allah’ım bilir
 Gönlüne göre Ulu’nu verir
 Hz.AYİŞE.
 Umulduğu gibi değil sevildiği gibi
 Gelişi, gönüle kuvvet verişidir
 Elini kolunu bağlayışıdır
 Yolunu bilmeyen
 Kuluna uymayana asi olur
 Duman verme
 Gönül koyanı kırma
 
 |