04 EKİM 1971


MEVLÂNA’yım ben!

Merdiven çıkmaya
Yüceden bakmaya
Allah’ım izin verir
Her dileyen bulur
Ne var ki, gönül lekesiz olsun
Her kulu şahit versin

Gümüş saçlıya selam
Meclisi kurduk
Olayları gördük
Allah’ım dedik
Sabreden kuluna kefil olduk
Sofra kurulur, aşlar yenilir
Acısı da olur, tatlısı da gelir
Geçen unutulur
Kaide bozulmaz
İsyanı olmaz
Gönlün ferah olsun
Allah’ımı bilsin
İsyanını hoş gör
Allah’ımın büyüklüğü bilinir
Rahim ve Rahmandır
Uyan kul kahramandır
Dünya gücüne karşı koyan
Elbet kahraman olur

Güzeli görmek başka
Sevmek başkadır
Yoluna uymak
Her geleni bilmekledir
Her gelen niyete uymayabilir
Her deneni bilmeli
Niyete uymasa da.
Yavruya, gümüşten yolunu
Altından gönlünü ayırmasını bil
Her deneni duy
Yeterince aldığın
Yolunu bulduğun açık görülür
Sabıra yer veren
Olayın açığını görür
Olur mu? dediğin
Günü gelince görülür

Mayayı yoğuranla
Yününü eğiren aynı mı düşünür?
Biri manayı, biri maddeyi
Netice de elbet aynıdır
Manayı bulduran da
Maddeyi uyduran da
Kuluna hizmet eder

HAZRETİ NUH mayanı
HAZRETİ OMAR yününü eğirir
Öyle mi olur? Böyle mi olur? deme
Olanı hayır bil
Görülen de, duyulan da Ulundandır
Verilen de, sevilen de Allah’ımdandır
Gümüş saçlıya deyim
Sorgun yersiz
Daha önce söyledim
Yavrunun gönlü
Ne kadar olgundur bilseniz
YM olacak, en güzeli bulacak

Sözümüz sona geldi
Bir yolun sonunu
Varanda görürsün
Giderken, yolun kenarında olan
Dikeni bahane edersen
Elbet geç varırsın
Yoluna çıkan dikenin
Koluna dokunması
Yolunu kesmez
Kolunu çizer geçer
Gönüle dokunmaz
Bahane edersen
Dikenli yol dersen
Yolundan kalırsın
Unutma,
Baştan dikenleri aşabilirsen
Sonradan yoluna gelen Yardımcın
Sana zorluk bırakmaz
Dikene kolu değdirmez
Yeter ki yolun başını alabilesin
Yardımına layık olabilesin
Yardımı alabilmek için
Layık olabilmek gereklidir
Her kulun Ulusu olur
Ne var ki Ulu yardımını
Allah’ımın izni ile yapabilir
Allah’ım da layık olan kuluna
Ulu'sunu yardımcı gönderir
Ulu’su olup da
Yardımını yapamadığı günde
Ulu’su azap duyar, duacı olur
Allah’ım yolunu çevir
Dünyaya doyur
Ahiretini duyur
Uysun duysun
Yardımcıyı bulsun
Yolunu açanda
Allah’ım gönlünü seçende.

Kaide bozulmaz
İzinsiz yaprak düşmez
Allah’ım iki yol gösterir;
Rahmet yolu, Zahmet yolu
Yolunu kul kendi seçer
Yumağına yazılan görülür
Niyete konulan değil
Gayretle olmaz
Nasibe söz geçirilmez
 



Meyveyi yemek nasibin ise
Allah’ım oldurur
Değil ise, ne sulasan
Ne gübrelesen faydası olmaz
Ya soğuk vurur
Ya sıcaktan erir
Ya hastalık verir
Nasibini gösterir
Denmesin; Güç bendedir
Öyle diyen hezimete uğrar
Uğradığı hezimeti bilse
Gene de döner
NUMAN der ki;
Yol, yol içinde olmaz
Kul, kul içine girmez
Sevilen kula söz edilmez
Sevilişi Ulu’sundan da olsa
Allah’ım ona, o sevgiyi layık gördü ki
O vesileyi sebep kıldı
Cemaat kurulur
Allah’ım nereyi nasip etmişse
Kul dilemişse değil
Gönlü uymuşsa
Kanun ile değil, lütuf ile olur
Allah’ım verdiği kulu bilir

Evet çok yakınınızdayım
Balık yumurtası misali
Ruhlarımız kaynaştı
GARİB’imiz aramıza karıştı
Ben GARİB’i uygun buldum gönül yapıma
GARİB seni uygun buldu gönül yapısına
Vardık beraber geldik
Yüce’nin kapısına
Müsterih olasın
Gördüğünü işarettir bilesin
Namazı kılarken
Duanı verirken
Aldığın verdiğin
Silerken gördüğün
Allah’ımın nurundan gelen
Kuluna demet sunandır
Allah’ımın yolunda olan
Elbet Allah’ım için duacı olur
Kulunun aldığını
Kuluna verir
Olsa da olmasa da
Şükür eder
Verdiğinin yerini dolu bulur

ALLAH’a ısmarladık

ŞEMS ile beraberdik
Sana yolunda olduğumuzu gösterdik
Renkleri verdim sana
Mordan maviye
Arada olan bütün renklere
Sevgimiz vardır dedik
Sana da, mordan maviye kadar
Sevgimizi gösterdik
Değişen renklerde
Gelenleri bildirdik
Dedim ya, her olayı nasibi olan alır

Yuyulunca aldığını
Niyetini kurduğunu verdim
Yerini belledin
Adını dilledin
Allah’ım razı olsun dedi
Anıldığını duyar
Dünya dengini soyar
Dünya dengi kulun ağırlığıdır
Soymak, ağırlığını almaktır
Kalp ile verdiğini el bilmez
Elde olanı dil söylemez
Olduğunu gördüm
Allah’ım razı olsun dedim
Yerini yerden aldın
Gönlünü sere verdin
Yapraklar dökülse de
Kök toprakta
Günü gelince
Filizi dalda
Günümüzü bilelim
Her kulun hakkını tanıyalım
Gidilmesin denmesin
Kulun nasibine el konmasın
Gidilecek, kulun nasibidir
Cumaya bağlayan gece

Kolunun yenden çıkması
Abdest için sıyrılması ile olur
O kul bir yıl bekledi
Beklediğini, elbet mükafatı ile alacak

ALLAH’ıma emanet olasınız

Gönlünde yılların sevgisi birikmiş
Tadını iyice almış
Kurduğu sofrada gelene sunmuş
Alabilen yedi
Alamayan gününü bekler
Senin sunduğunu alabilenler


ALLAH’a ısmarladık

Lailahe illallah Muhammedür Resulullah