|
MEVLÂNA’yım ben!
Sevgilerle dolu
Allah’ımın yolu
Cümlenizde eli
Geldim gelenlerle
Bu yolda erenlerle
Sahibimiz olan
Allah’ımın adıyla
Selam cümlenize
Aldığımı vereyim
Suyumuzu bildireyim
Ne gelenin suyu eksilir, ne alanın
Andığımız kadar anıldık
Güzellikten söz edilir
Sanılmasın güzellik yalnız çiçekte aranır
Çiçeğe kucak açan toprağa ne
denir?
Toprak da çiçek kadar sevilir
Dendiği gibi;
Yanılan aramaz
Kumunu
elemez
Eleyen bilmez
Kalanı atmaz.
Neden?
Elinde değil de ondan
Kum
yolunu her kul bilmez
Önüne asfalt döksen bulamaz.
Neden?
Çünkü göremez
Gidenle bir olalım
Görene el verelim
Sahibimiz olanı bilelim
Bu yolda
seymen isen
Acemi olana sorma
Sordu isen yanlış diye kırma
Kırdı
isen basıp geçme
Bildiğince aydınlat
Denir ki;
Erenlerin, Evliyaların
Dünya çekisi çok olur
Düşünün sakiyi
Elinde taşıdığı destiyi
Destiyi
senin için taşır
Kendine değil
Ver diyene sunar
Yük kimde?
Elbet
destiyi taşıyanda
Sen ‘Ver’ dedin, o sundu
Geldik söze, durduk düze
Yerden gelenin sazı olmaz
Yeri bulanın sözü durmaz
Kanımız değil
Canımız Allah’ıma
Sözümüz değil
Aşkımız Allah’ıma
Gözümüz cümlede
Sözümüz cümlede
Elimiz dileyene
Kumun yoluna durduk
Dileyen gelsin dedik
Yol dolsa da
Yolda giden
şaşırmaz
Yanında mürşidi olan yanılmaz
Her ağacın yükü bir olmaz
Gücünce
değil
Allah’ımın verdiğincedir
Ne var ki,
Ağaç küçük de olsa
Meyvesi
bolsa
Gücüne Allah’ım güç katar
Suyun akışına
Her kulun bakışı bir
değildir
Yerden aldığın senin
Elden aldığın benim
Kul, kul için üzülür
Kaderi kısa denir
Yanıldığını bilse
Ömrünce dövünür
Kulun kaderini kul bilemez
Kimse
kimseye ölçü veremez
Allah’ımın adaletinden
Şüphe edilemez
Her gelen birdir
Varmasını bilen de
hep bir
Geldiğin gibi dönebilirsen
Ne mutlu sana
Gördüğün gibi
sevebilirsen
Ne mutlu sana
Gelişim açıktır
Adımı bildirdim
Göçe kadar
beraberim
Gelişte söyledim
Sunduğum Hak yoludur dumansız
Ağacın dalları
olmaz gölgesiz
Ocak yanmaz odunsuz
Baca olmaz dumansız
Ne var ki,
Bacayı
yuvaya
Duman vermesin diye yaparsın
|
Duyduğumu değil
Bildiğimi verdim
Fani
iken dediğimi
Gelişte zayıf buldum
Geldiğimden beri
Geriye dönmedim
Kuluna da daima
Yarını gösterdim
Çünkü geçen günün üstüne
Allah’ım kapak
örtmüş
Geceyi gündüze katmış
Allah’ımın örttüğünü
Ben nasıl açarım?
Yalan
olandan kaçarım
Sudan geldik
Nuruna erdik
Sebep aramadık
Yarattı
dedik
Dendiği gibi gördük
Gördüğümüz gibi sevdik
Sevdikçe erdik
Erdikçe
vardık
Cümleniz erenden olasınız
Olup da göresiniz
Görüp de gelesiniz
Gelip, sizler de
Kulları için vazife alasınız. Amin
Sofra kurulur, çorba içilir
Aşı yenilir, tatlı
beklenir
Gelişe yol buluş da öyledir
Allah’ımın adına gelmek
Resulünü
bilmektir
Yolunu bulmaktır
Bilene sormaktır
Allah’ım dileyene verir
Dünya dünyada kalır
Kulun misafirliği güne bağlıdır
Aşkı gönülde buldu
isen
Sorma nerdendir
Belki çiçekten
Belki de arıdandır
Her kulun aşkını
ateşleyen
Yaratandır
Ne var ki,
Dilersen Allah’ım der adını anarsan
Diledik andık
Aşkına yandık.
Yandık, sanma ki kül olduk
Kulu olduk
Yarattığı her kulu
Allah’ım sever
Ne var ki, her yarattığı kul O'nu bilse
ALLAH’a ısmarladık diyelim
Sözü sizlere verelim
Sohbet de
Allah'ımın adınadır
ALLAH’a ısmarladık
İnandığımdan değil
Gördüğümden
söyledim
Gördüğünü söyleyene
Hoş sohbet dedim
Gelişim birdi, dönüşüm öyle
MEVLÂNA dendi,
yüceltildi
Unutulmasın, MEVLÂNA da
Allah’ımın kullarından biri idi
Sen
kim? Ben kim? yok
Aramıza yücelik girmez
Her kulu bir
Her gelen ADEM’in
dölü
Allah’ımın kuludur
Her gelene geliş birdir
Yanılma vardır, yalan
yoktur
Daha önce dedim
Yalandan kaçarım
Aramızda yalan diyen yok
Sebebi
sorulanda dedim;
Kitabı yazılan,
Yazana yardıma gelendir
Dendiği gibi
olsa
Gidişe korku kalmaz
Yine gelirim denir
Gelişe hazırlanılır
Kul
vardır,
Daha iyisini görebilirim der
O yolu hayal eder
Dünyaya geliş
birdir, dönüş bir
Başka türlü olamaz
Bir ruh iki bedene giremez
Aksini
diyen arasın
Fani olarak ispata çalışmasın
Çünkü yanıldığı görülür
Asla
geliş ikinci defa olamaz
ALLAH’a ısmarladık
Sözü sizlere verelim
ALLAH’a
emanet edelim
Lailahe illallah Muhammedür Resulullah
|