| 
     
    
    
	 
	MEVLÂNA’yım ben! 
	 
	Hususi olan her olay 
	Merbutiyete bağlanır 
	Aynaya 
	güler yüz ile bakılır 
	Dünyayı ne silersin, ne geçersin 
	Ne de dayanılmaz 
	dersin 
	Her olayın geçişine 
	Günü geçmiş gazete gibi bakarsın 
	Meyveyi 
	dikenin 
	Gününü geçirenin 
	Her meyve mevsiminde adı anılır 
	 
	Suyun aktığı yere kul toplanır 
	Yumağına düğüm 
	gerekmez 
	Çünkü kul dolanmaya bırakmaz 
	Allah’ım adına der 
	Her olayı 
	Allah’ım adıyla çözer 
	Elbet günün konusu düğümlenmez 
	Düğüm kopmaz 
	Gerçeği düşünelim 
	Ne gitmeyi düşünür 
	Ne kalmaktan korkar 
	Ne aç kalır 
	 
	Muzaffer olmak için 
	Kendine değil 
	Allah’ına 
	güvenmen şarttır 
	Yenik düşsen bile 
	Hak olana uyman şarttır 
	Madem ki 
	yeniksin 
	Galip olana uyacaksın 
	Dediğine
	Eyvallah diyeceksin 
	 
	Gözünü Meydan yerine açmak 
	Her kulun gücü değildir 
	Gözünü Meydan yerinde açmak 
	Allah’ın lütfudur 
	 
	Denize açılan 
	Karşı tarafa geçeyim diyendir 
	Yol 
	bulursan, nasip alırsan 
	Gönülden geçmeyi dilersen 
	 
	Ocağı yakan 
	Aş pişireyim, beden ısıtayım der 
	El 
	değdirirse yanar 
	Allah’ım kararını aşan kuluna 
	Zararını gösterir 
	Her 
	olayı tatlıya bağla ki tadını alasın 
	Güne aydın çıkasın 
	 
	Serdar niye güçlüdür 
	Esastan çıkmayalım 
	Mana o 
	kadar açık ki 
	Dar; 'Gelen sergi' demektir 
	Sergiden maksat 
	Sebze meyve 
	sergisi değil 
	Kahramanlık sergisi 
	Serdar; 
	Birçok kahramanların  
	Sergisini kuran,  
	Onlara baş olan 
  
     | 
    
     
     
	 
	Yanlışlık yapmanıza izin verilmez ki 
	Kulun 
	sevgisine terazi vurulmaz ki 
	Katıksız ekmek yer misin? dersen 
	Suyu da 
	katık ederim derim 
	Gelenin, kimliği değil 
	Dostluğu gereklidir kula 
	Her 
	kul için söylenir 
	Dostluk; dünya ile ölçüsü olamayan 
	Bir kelime ile içine 
	 
	Dünyayı alamayan bir bağdır 
	 
	Ayvayı yerken çok çiğnersin 
	Midene oturmasın diye 
	Sütü içersin 
	Mideni tedavi etsin diye 
	Ne çiğnemek 
	Ne mideyi yormak 
	gerekmez 
	Ayvayı çiğnemek, 
	Senin dostluğun. 
	Sütü içebilmek,  
	Karşılıklı 
	dostluktur.  
	Ne sen ona emek verirsin 
	Ne o sana 
	 
	Ya nasip dersen 
	Denize olta atarsan 
	Geleni küçümseme  
	 
	Morun yeşile söz edişidir 
	Cümle renklerin dünyayı 
	süsleyişidir 
	Maviyi NUMAN’a danıştım 
	Renklerin başucu dedi 
	Cümle 
	renkleri etrafa serdi 
	Yeşil rengi çatıya gerdi 
	Yıldızlara renk kattı 
	Müsait günde onu da veririz 
	 
	Asmaya yaprak veren 
	Üzümü erdiren 
	Sabrını 
	ölçendir 
	Elbet yerinde olur 
	Kalanın yerine kum, çukur gelir 
	Kumun 
	verdiği kulun açtığıdır 
	Yol açarsan yol olur 
	Çukur açarsan su gelir 
	Allah’ım her olayı  
	Kulu için oldurur 
	Hayır kapısını açtırır 
	Allah’ımın yazısı 
	Dönük olmayan kulunu korur 
	 
	Uygundur dersen 
	Uygundur derim 
	Uymaktır 
	asıl olan 
	Yoksa ‘Olur’ denilen 
	Zaten senin çok önce yazılan kaderindir 
	 
	 
	ALLAH’a ısmarladık 
	 
	Lailahe illallah Muhammedür Resulullah 
     
	   |